-
1 kalin
1) (çubuk vb için), ГЪУМ(ы)2) (kumaş/kâğıt vb için), Iужъу/ Iув -
2 épais
1 gros kalın [ka'ɫɯn]2 yoğun [jo'un] -
3 épaisse
1 gros kalın [ka'ɫɯn]2 yoğun [jo'un] -
4 خشن
Iخَشُنَ1. pürüzlenmekAnlamı: pürüz oluşmak2. kabalaşmakAnlamı: kaba bir duruma gelmek3. hayvanlaşmakAnlamı: insanlık erdemlerini yitirmek, kabalaşmakIIخَشِن1. cırt2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan4. boğukAnlamı: kısılmış5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse7. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz8. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz9. engebeAnlamı: yer biçimi, yer şekilleri, arıza10. kısıkAnlamı: (ses için) boğuk, güçlükle çıkan11. kalın12. palikaryaAnlamı: kabadayı13. yoğunAnlamı: kalın14. kırıcıAnlamı: kaba, sert15. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
5 خشخش
خَشْخَشَ1. hışıldamakAnlamı: hışıltı ses çıkarmak2. tıngırdamakAnlamı: kuru bir ses çıkarmak3. şıngırdamak4. çangırdamakAnlamı: madenî şeylerin ses çıkarması5. hışırdamakAnlamı: kâğıt, meşin vs. nesneler birbirine sürtünürken ses çıkarmak6. kıkırdamak7. çıngırdamakAnlamı: çıngırak sesi çıkarmak8. takırdamakAnlamı: takırtı sesi çıkarmak9. şıkırdamak10. haşırdamak -
6 كرتون
-
7 karton
كرتون [كَرْتُون]Anlamı: kalın ve sert kâğıt
См. также в других словарях:
kaba kâğıt — is., dı Bir şey sarmak için kullanılan kalın kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
karton — is., Fr. carton 1) Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt 2) On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj 3) Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart Benim karton bir türlü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakkal kâğıdı — is. Kalın ve kaba kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşırdamak — nsz Kâğıt, kolalı kumaş vb. sert şeyler birbirine sürtünürken kalın ve boğuk ses çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaba — sf. 1) Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. Ö. Seyfettin 2) Taneleri iri Kaba çakıl. 3) Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse) Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapsül — is., Fr. capsule 1) Şişe kapağı 2) Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça 3) Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabaka — 1. is., İsp. tobacco Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sigara tabakası 2. is., jeol., Ar. ṭabaḳa 1) Katman Madenin üzerindeki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
LEVHA — Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt. * Bir sayfanın üzerindeki kalın yazı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük